Geceleri uyumadan önce yaşanan uzun iç konuşmalar, gün içinde alınan kararları defalarca sorgulamak, “Acaba yanlış mı anlaşıldım?”, “Keşke böyle demeseydim…” gibi düşünceler arasında sıkışıp kalmak… Bunlar sana tanıdık geliyor mu? O zaman “aşırı düşünme” dediğimiz zihinsel döngünün içinden geçiyor olabilirsin.
Aşırı Düşünmek Nedir?
Aşırı düşünmek, geçmiş olayları sürekli analiz etme (ruminasyon) ya da geleceği kontrol etmeye çalışma (kaygılı düşünceler) gibi zihinsel süreçlerle karakterize edilir. Kulağa masum gelebilir, hatta ilk bakışta “düşünceli” olmakla karıştırılabilir. Ancak bu durum bir noktadan sonra kişinin karar alma becerisini, özgüvenini ve hatta ruh sağlığını zedelemeye başlar.
Zihinsel Tükenişin Ayak Sesleri
Aşırı düşünmek, beynin “tehlike algılayan” bölgesi olan amigdalanın sürekli tetikte kalmasına neden olur. Bu da bedeni sürekli bir alarm halinde tutar. Zamanla şu etkiler ortaya çıkabilir:
• Kararsızlık ve erteleme: En basit kararlarda bile “doğru”yu ararken ilerleyemez hale gelirsin.
• Uykusuzluk: Zihin susmaz, gece gündüz düşünür.
• Anksiyete ve depresyon: Sürekli analiz, zihni yorar ve duygusal dengesizlik yaratır.
• Özgüven kaybı: Kendini ve kararlarını sürekli sorgulamak, benlik algını zedeler.
Neden Aşırı Düşünürüz?
Aslında beynimiz bizi korumaya çalışır. Geçmişteki hataları tekrar etmemek ya da gelecekteki riskleri önceden görmek ister. Ancak bu iyi niyetli çaba, kontrolsüz hale geldiğinde zihinsel bir yük haline dönüşür. Bazen de çocukluk deneyimleri, mükemmeliyetçilik, travmatik yaşantılar ya da düşük benlik saygısı aşırı düşünmeye zemin hazırlar.
Zihnini Sessizleştirmek Mümkün mü?
Evet, mümkün. Ancak bu bir “düşünmemek” çabası değil; düşüncelerin gelip geçmesine izin verme pratiğidir. İşte bazı öneriler:
• Farkındalık geliştir: Düşünceleri bastırmak yerine “Şu an aşırı düşünüyorum” diyerek fark et. Bu farkındalık, otomatik zihinsel döngüyü kırar.
• Zihinsel mola ver: Gün içinde zihni meşgul eden konudan bilinçli olarak uzaklaş. Bu yürüyüş, meditasyon, nefes egzersizi ya da bir deftere içini dökmek olabilir.
• Mükemmeliyetçilikle yüzleş: “Her şeyi doğru yapmalıyım” inancı, zihni hiç durmadan çalıştırır. Oysa bazen “yeterince iyi” olan da yeterlidir.
• Profesyonel destek al: Aşırı düşünme, altında kaygı bozukluğu, travma ya da düşük benlik saygısı gibi sorunları barındırıyor olabilir. Psikoterapi, bu köklere inmekte oldukça etkilidir.
Son Söz
Zihnin yorulduğu, bedenin ağırlaştığı ve hayatın keyfinin azaldığı yerde durup bir bakmak gerek: “Bu düşünce beni ileriye mi taşıyor, yoksa sadece yerimde mi döndürüyor?”
Unutma, düşünmek değerlidir — ama bazı düşünceler sadece geçip gitmesi gereken misafirlerdir. Kapıyı açık bırakmayı öğrenmek bazen en güçlü adım olur.
EMDR ve Aşırı Düşünme Bağlantısı (Ek Paragraf)
Aşırı düşünmenin arkasında bazen işlenmemiş travmatik anılar veya geçmiş yaşantıların izleri bulunur. Özellikle çocuklukta yaşanan duygusal ihmal, reddedilme ya da yoğun utanç gibi deneyimler, kişinin zihninde tekrar tekrar dönüp duran sahneler yaratabilir.
EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, bu takılmış anıları işlemleyerek zihinsel döngülerin kırılmasına yardımcı olabilir.