Home / Sağlık / Kabullenince Daha Guzel Hissediyorsun: Dirençten Özgürlağe Giden Yol

Kabullenince Daha Guzel Hissediyorsun: Dirençten Özgürlağe Giden Yol

“Böyle olmamalıydı.”

“Keşke farklı olsaydı.”

“Neden ben?”

Bu tür cümleler, çoğu zaman duygusal acıların başlangıç noktasıdır. İnsan zihni, hoşuna gitmeyen durumları değiştirmek, anlamlandırmak, kontrol altına almak ister. Fakat hayat, her zaman bizim planlarımıza uymak zorunda değildir. İşte tam da burada, kabullenmek devreye girer — hem bir içsel barış hem de psikolojik dayanıklılığın anahtarı olarak.

Kabullenmek Ne Değildir?

Kabullenmek, pes etmek ya da razı gelmek değildir. Acıyı yok saymak, “böyleymiş, yapacak bir şey yok” deyip duyarsızlaşmak hiç değildir. Aksine kabullenmek; olanı olduğu gibi görme cesaretidir. Değiştiremeyeceğimiz bir durumu inkâr etmek yerine, onunla yaşamayı öğrenme sürecidir. Çünkü gerçek değişim, ancak mevcut olanla yüzleştiğimizde mümkün olur.

Neden Direniriz?

İnsan beyni, kontrol edemediği şeyleri tehdit olarak algılar. Bu yüzden hastalık, ayrılık, başarısızlık, kayıp gibi durumlarda ilk tepkimiz genellikle inkâr ve dirençtir. Oysa bu direnç, sadece acıyı uzatır. “Böyle olmamalı” cümlesi, zihinsel bir kapanma yaratır. Gerçeklikten uzaklaşır, duyguların içinde kayboluruz.

Kabullenmek Neyi Değiştirir?

• Zihinsel gerginlik azalır.

Sürekli savaş halinde olan zihnin yükü hafifler.

• Duygularla bağ kurma kolaylaşır.

Bastırmak yerine hissetmeye başlarız. Bu da duygusal boşalım sağlar.

• Çözüm alanı açılır.

Direnç çözümsüzlük üretirken, kabullenme çözüm ihtimalini ortaya çıkarır.

• Kendine şefkat gelişir.

“Neden böyle hissediyorum?” yerine, “Böyle hissediyorum ve bu da insani” diyebiliriz.

Kabullenmek İçin Ne Yapılabilir?

1. Duygulara alan tanı:

Üzüntü, hayal kırıklığı, kızgınlık… Bunların hepsi doğal. Bastırmak yerine hissetmeye izin vermek, kabullenmenin ilk adımıdır.

2. Kontrol alanını ayırt et:

Neyi değiştirebilirim, ne benim dışımda? Bu ayrımı yapabilmek, enerjini verimli kullanmanı sağlar.

3. İç konuşmalarını gözden geçir:

Sürekli “neden böyle oldu?” sorusu yerine, “şu anda neye ihtiyacım var?” sorusu daha işlevseldir.

4. Profesyonel destek al:

Özellikle büyük kayıplar, travmalar ya da bastırılmış öfke gibi durumlarda kabullenme süreci zor olabilir. Psikoterapi, bu süreci güvenli bir alanda destekleyebilir.

Son Söz

Hayat bazen planladığımız gibi gitmez. Hepimizin baş etmek zorunda kaldığı kırılmalar, kayıplar, gecikmeler olur. Bu kaçınılmazdır. Ama kabullenme, o kırılmalardan geçip daha güçlü bir şekilde yeniden inşa etme fırsatıdır.

Çünkü bazı şeyler, ancak direnmekten vazgeçtiğimizde iyileşmeye başlar.

Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir