Yemekle ilişkiniz nasıl?
-
Yemeği reddediyorum
-
Tıkınırcasına yiyorum
-
Tıkınırcasına Yiyorum suçlulukla birlikte kusarak arınıyorum..
- Az az ama tüm gün sürekli yiyorum
Yemeğin etrafında ortaya çıkan tüm duygu davranışlarımızın anne ile bağlanma biçiminden geldiğini biliyor muydunuz?
Yemekle kurduğunuz ilişkiye benzer bir ilişki yaşadığınız yada yaşamakta olduğunuz birini düşünseydiniz aklınıza kim gelirdi?
Yemeği bir kişi ile değiştirebilseydiniz, kim olurdu? (Natalia Seijo 2025)
Yemek güvenli temel unsurlardan biridir. Doğumdan itibaren hayatımızda yer alır, annesinin kucağında anne sütü ile beslenirken hissedilen güven , şefkat, sarıp sarmalanma ile ya da duyguların yokluğu ile başlar yemekle ilişkimiz..
Yemeği Kısıtlayan mükemmel bedeni hedefleyen bağlanma figürleri ile yemek yemenin güvenilir olmadığını öğrendiğimiz gibi bedenin olduğu haliyle yeterli olmadığını öğrenmiş oluyoruz..
Bağlanma figürünün, sevgisini göstermek için yemeği kullanması bize yiyeceklerin güvenilir bir sığınak olduğunu öğretmiş olur..(Natalia Seijo 2025)
Sizin yemekle ilişkiniz bunlardan birine benziyor mu?
DİYET TRAVMASI
Hayatınız boyunca kaç kez diyet yaptınız hiç düşündünüz mü?
Bedenimizden memnun değilsek, aynada gördüğüm kendime memnuniyetsizce bakıp kusurlarımı sıralıyorsam zihnimde.. hem kendimle hem yiyeceklerle kavgam var demektir..
Kilo vermek ile ilgili en önemli motivasyonumuz çoğunlukla estetik kaygılar olsa da nadiren sağlıkla ilgili meseleler de olabilir..Kilo vermeye karar verdiğimizde bunu nasıl planlayacağımız gelir akla ve bezen bir profosyonelden destek almak için adım atarız..
Diyetisyenle olan ilişkimiz ebeveynlerimizle ilişkimize benzediği oranda bu süreç bir kabusa dönüşebilir..
Talepkâr yada eleştirel bir diyetisyen tutumuyla karşı karşıya kaldığımızda, o hafta hedeflenen kiloyu veremediğimizde başarısızlık ve suçluluk duygusu ortaya çıkabilir ve çocuk benliğimiz harekete geçebilir.. ebeveynlerinin beklentilerini karşılamakta yetersiz hisseden o çocuğa dönüşüveririz anında..
Bundan sonraki süreç;
Diyetisyenin tutumu sonucu hissedilen utanç ve suçluluk duygusu ile yediklerimi kusmak veya diyetisyene duyduğum öfke ile tıkınırcasına yemek şeklinde ilerleyebilir..
Bu şekilde diyet , sürdürülemez hale geldiğinde ve insanlar kaç farklı diyet uygularlarsa uygulasınlar asla hedeflerine ulaşamayacaklarını hissettiklerinde…Burdaki asıl sorun irade eksikliği ya da nasıl diyet yapılacağını bilmemek değildir, asıl problem diyetlerin geride bıraktığı görünmez psikolojik izdir ( Natalia Seijo 2025)