Çocuklar söylenenden çok yapılanı görür! Yani ne anlattığınızdan çok, nasıl davrandığınız belirleyicidir. Araştırmalar da bunu destekliyor: Çocuklar ebeveynlerinin davranışlarını taklit ederek öğrenir. Albert Bandura’nın Sosyal Öğrenme Teorisi bu noktada net: Öğrenme sadece anlatmakla değil, izleyip model almayla gerçekleşir. Örneğin “Dürüst ol” dediğiniz halde yalan söylediğinizi gören bir çocuk, sözünüzden çok davranışınızı örnek alacaktır. O nedenle nasihat etmek istiyorsanız, önce “Ben bu davranışı sergiliyor muyum?” diye kendinize sorun. “Önce ben yapayım” diyen ebeveyn, çocuğun kalbine daha çok ulaşır.
Nasihat verirken kısa, net ve yaşa uygun ifadeler kullanmak çok önemli.4 yaşındaki bir çocuğa “empati kur” demek yerine, “Arkadaşının kalbi kırılmış olabilir, sen olsan üzülür müydün?” gibi somut örneklerle yaklaşın.
Oyunlaştırma ve hikâyeleştirme, anlatımı güçlendiren sihirli araçlardır. “Bu kalem sihirli; kötü söz duyunca görünmez oluyor” gibi bir yaklaşım, “Kötü söz söyleme!” demekten çok daha etkilidir. Kuklalarla canlandırma, çizerek anlatma, birlikte canlandırma gibi yollarla çocuğun dikkatini çekebilirsiniz.
Her yaşın anlama kapasitesi farklıdır. 3 yaşındaki bir çocuk sebep-sonuç ilişkisini yeni kurarken, 10 yaşındaki bir çocuk artık neden-sonuç bağlamını daha iyi kavrar. Mesajın dili mutlaka yaşa uygun olmalıdır. Uzun, öğüt dolu cümleler yerine sade konuşmalar tercih edilmelidir. “Eğer böyle yaparsan sonra şu olur, şu olur…” gibi senaryolar çocukta baskı yaratabilir. Carl Rogers’ın da dediği gibi: “Bana bir şey öğretmek istiyorsan önce dinle.” Çocuğunuzun duygularını önce anlamaya çalışın, sonra konuşun. “Seni duyuyorum, anlıyorum” cümlesi çoğu zaman en etkili nasihattir. Nasihat verirken çocuğun duygularına dokunmak çok kıymetlidir. “Sana güveniyorum”, “Sen bunu başarabilirsin” gibi cümleler çocuğun özgüvenini ve içsel motivasyonunu artırır. Nasihatten sonra davranışı birlikte uygulamak öğrenmeyi pekiştirir. Örneğin, “Dişlerini fırçala” demek yerine birlikte lavaboya gidip fırçalamak çok daha öğreticidir. “Odanı topla” yerine “Hadi birlikte başlayalım” demek iş birliğini ve içsel isteği destekler.