DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanı ve İstatistiksel El Kitabına Göre)
Obsesyon, takıntılı düşünce, fikir ve dürtülerdir.
Kişi, bu saçma düşüncelerin zihninde yer almasına engel olamaz ve her birini zihninden bir türlü uzaklaştıramaz.
Kişide yoğun sıkıntı ve huzursuzluk yaratan düşüncelerdir.
Bu düşünceler, kişide belirgin bir anksiyete ortaya çıkarır.
Kişi, bu düşüncelerin mantıksız olduğunu bilir, fakat onları yine de kontrol etmekte zorlanır.
Kompulsiyon, ise yineleyici davranışlardır.
Yukarıda bahsedilen obsesif düşüncelerin neden olduğu, yoğun sıkıntıyı azaltmak veya ortadan kaldırmak için yapılan tekrarlayan davranışlardır.
Kişi, bu davranışların mantıksız olduğunu bilir, fakat onları yine de kontrol etmekte zorlanır.
FARKLI TÜRLERİ VARDIR.
Bulaşma obsesyonu (düşünceleri) ve temizlikle ilgili kompulsiyonları (davranışları)
Kuşku obsesyonu (düşünceleri) ve kontrol kompulsiyonları (davranışları)
Cinsel içerikli obsesyonlar
Dini içerikli obsesyonlar
Simetri-düzen obsesyonları ve kompulsiyonları
Dokunma kompulsiyonları
Sayma kompulsiyonları
Biriktirme ve saklama kompulsiyonları
Batıl inançlar, uğurlu-uğursuz sayılarla ilgili obsesyonlar
Bu kişilik bozukluğu tanısı alan kişilerde, düzen ve ayrıntılarla fazlasıyla bir uğraş vardır.
Kişi bunları yapmaktan kendini alamaz ve bir aktiviteyi kaçıracak düzeyde fazlasıyla zaman harcar.
Görevleri tamamlamakta aşırı mükemmeliyetçilik vardır. Kendisini veya çevresini bu konuda fazlasıyla yorar.
Bir işi başkalarına devretmekte zorluk yaşayabilirler.
Esnek olamazlar.
Onlara göre her yaptıkları mantıklı ve gereklidir.
Zihinsel ve sosyal alanlarda kontrolle ilgili bir davranış örüntüsü gösterirler.
Kendilerine aşırı katı standartlar oluşturabilirler.
Boş zamanlar ve sosyal alanlar kendilerine pek yaratmazlar, genellikle zihinsel meşguliyetleri işleri ve kendi yarattıkları abartılı sorumlulukları üzerinedir.
Ahlak, etik ve değerler konularında aşırı vicdanlı, titizdirler ve esnek değillerdir. ( kültürel ve dini konular hariç )
Bu bozukluğa sahip kişiler, çevresindeki kişileri de fazlasıyla yorarlar.
İş yaşamında bu özelliklere sahip bir yönetici ile çalışmak veya bu özellikte bir ebeveyne sahip olmak oldukça zorlayıcıdır.
İnatçıdırlar.
Kendileri ve çevresindeki kişiler için çoğunlukla para harcamayabilirler, pintilik yapabilirler.
Tedavi için ikna edilmeleri zor olabilir.
***
Temiz ve düzenli biri olmak bir OKB’ yi göstermez.
Bazen evden çıkarken ocağa bakmak, kapıyı kilitleyip kilitlemediğinizi kontrol etmek güvenlik açısından oldukça iyidir.
Eğer şiddetli, yoğun, tekrar tekrar, uzun süreler bu tür saçma düşünce ve davranışlar gerçekleşiyorsa, gerçekleştirilemediği zamanlarda başına olumsuz bir şey gelebileceği gibi düşüncelerle yoğun bir huzursuzluk yaşanıyorsa, kişinin günlük yaşamı bu durumdan belirgin güzeyde etkilenmeye başlamışsa, bu kişiler çevresindeki insanları da bu konularda kontrol ediyor ve yönetmeye çalışıyorsa işte o zaman bir OKB den bahsedilebilir.
Çoğu zaman bizler de günlük yaşamımızda bazı şeylerde takılı kalırız.
Veya bazı konularda panikleyip bu konulara daha çok zaman ayırırız.
Bunlar günlük yaşamlarımızda oldukça normal sayılabilecek tepkilerdir.
Farkımız obsefif-kompulsif kişilik bozukluğu olan kişilerin günlük yaşamlarının belirgin düzeyde bu durumdan etkilenmesi ve bu konulara aşırı, bazen kendilerini bazen de çevrelerini bunaltacak düzeyde zaman harcamalarıdır.
İYİLEŞME İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Kesinlikle bir ruh sağlığı uzmanı ile birlikte hareket etmek gereklidir.
Oysa ki her durum bir terapi ile tek başına düzeltilemez.
Bu, hastalığın türüne, şiddetine göre uzmanın karar vermesi gereken bir durumdur. Kişilerin karar vermesine asla bırakılmamalıdır.
Aksi halde tedavi süreci uzar, hatta daha da kötüleşebilir.
Terapide, kişiye yaşamını kolaylaştırıcı ödevler verilir.
Obsesyon ve kompulsiyonlarını kontrol etme becerileri geliştirilir.
Altta yatan veya kişiyi stres olarak tetikleyen tüm yaşamsal faktörler kontrol altına alınarak kişinin yaşamını başarılı bir şekilde yönetebilmesi öğretilir.
Uzm. Klinik Psikolog Eda Gökduman Yavuz