Korku doğumdan itibaren gözlenebilen bir duygudur. Çocuk gelişirken bilmediği, tanımadığı, yeni şeyler korku ve kaygı kaynağı olabilmektedir. Çocuklarda pek çok korku normal gelişimin bir parçasıdır.
Çocuğun zihin gelişimi, çevresini, çevresinden gelen tepkileri değerlendirme, tanıma becerilerinin farklılaşması nedeni ile korku içerikleri de yaşla birlikte farklılaşmalar gösterir.
Bebeklik ve erken çocukluk döneminde yüksek ses, ani hareketler, yabancılar, anneden ayrılma korkuları sıkken okul öncesi dönemde hayal gücününün gelişmesi bununla birlikte bu yaşların soyut kavrama yetersizliklerinden korkular karanlık, hayaletler, canavarlar gibi çocuğun tam olarak anlayamadığı temalar şeklindedir. 3 yaş civarında ölümle ilgili farkındalığın gelişmeye başlaması ile temalara ölümle ilgili sorular ve korkular da eklenebilmektedir.
Okul dönemi ve ergenlik döneminde korkuların içeriği başarısız olma, fiziksel olarak zarar görme, alay edilme, dışlanma, beğenilmeme gibi okul, akran ilişkileri, sağlık gibi daha gerçekçi, öznel konulara evrilir.
Peki pek çok korku normal gelişimin bir parçası ise normal ile normal olmayanı nasıl ayırt edelim?
Bunun cevabı şu 4 sorunun cevabında aramak uygun olacaktır.
1. Korkunun içeriği : o yaştaki çoğu çocuğun endişelenebileceği bir konu mu? (korkunun içeriğinin çocuğun gelişim dönemine uygunluğu)
2. Yoğunluk – korkunun boyutu, durum ile orantılı mı?
3. Etkilenme – aile/ sosyal / akademik işlevleri etkilemiş mi?
4. Başa çıkma – sonrasında rahatlayabilmiş mi ?
Çocuklarda gelişimsel olarak görülebilen korkuların büyük kısmı kendiliğinden ortaya çıkar ve kendiliğinden kaybolur. Normal gelişimin ötesine geçen, aşırı, kontrol edilemez, korkulan durumdan kaçınmaya neden olan, günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyerek, okul, arkadaş ilişkileri, aile ilişkileri gibi alanlarda sorunlara neden olan korkular; fobiler ve kaygı bozuklukları açısından değerlendirme gerektirir.