Home / Sağlık / Onun Dezeninin Aile Yaşantanda Ehemmiyeti

Onun Dezeninin Aile Yaşantanda Ehemmiyeti

Duygu düzenleme, en basit tanımı ile kişinin hissettiği duyguları fark etme, anlama, uygun şekilde ifade etme ve gerektiğinde yoğunluğunu azaltma ya da artırma becerisidir (Gross, 1998). Bu süreç, sanılanın aksine duyguların bastırılması ile değil, onları yönetebilme kapasitemiz ile ilişkilidir. Duygu düzenleme, hem psikolojik sağlığını korumada hem de sosyal ilişkilerin kalitesinde belirleyici bir rol oynar.

Bebeklik döneminde duygu düzenleme, büyük ölçüde bakım verenin desteğine dayanır. İlk aylarda bebekler kendi başlarına sakinleşemez; güvenli bir temas, ses tonu veya kucaklama ile regüle olurlar. Bu nedenle, bebeklik döneminde bakım verenin bebekle temas halinde geçirdiği süre, şefkatli ve sakin ses tonu ve bebeğin ihtiyaçlarının zamanında giderilmesi bebek için ilk duygu düzenleme deneyimlerini oluşturur ve bu kendi başına değil bakım vereni aracılığı ile gerçekleşir (Tronick, 1989).

Okul öncesi dönemde ise çocuklar, yavaş yavaş kendi kendini sakinleştirme ve dikkatini başka yöne çevirme gibi stratejiler geliştirmeye başlarlar. Ancak, hala gelişimsel süreçleri gereği dürtüsel davranırlar ve duygularını düzenleme konusunda zorlanırlar. Hala ebeveyn desteğine ve yönlendirmesine ihtiyaç duyarlar. Özellikle bu dönemde çocuklar ebeveynin kendi duygularını nasıl düzenlediğini gözlemler ve bunları içselleştirmeye başlar.

Ergenlik döneminde ise beynin prefrontal korteks bölgesinin olgunlaşmasıyla birlikte duygular üzerinde bilişsel kontrol artar, ergen duygularının artık daha fazla farkındadır. Ancak yoğun duygusal tepkiler yine de sık görülebilir; çünkü, korteks bölgesi hala tam olgunlaşmış değildir. Bebeklik ve çocukluk dönemine kıyasla ebeveyn desteğine duyulan ihtiyaç daha az olsa da hala ergen ebeveyn desteğini arar. Bu nedenle, çocukluk ve ergenlik boyunca ebeveynin sağladığı modelleme ve destek, duygu düzenleme becerisinin gelişiminde kritik önemdedir.

Ebeveynler, çocuklar için en güçlü duygusal modellerdir. Bir ebeveyn öfke, stres ya da hayal kırıklığı yaşadığında bu duygularını fark edip uygun şekilde ifade edebilirse, çocuğa da benzer bir beceriyi öğretmiş olur (Morris ve ark., 2007). Aksi durumda, kontrolsüz öfke patlamaları, yoğun kaygı ya da aşırı tepkiler, çocukta güvensizlik hissi yaratabilir ve kendi duygularını düzenleme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

Yapılan çalışmalar, ebeveynin sağlıklı duygu düzenleme becerilerine sahip olmasının çocuklarda daha fazla empati kurma ve sosyal beceri, daha iyi problem çözme yeteneği, daha düşük düzeyde duygusal ve davranışsal problem ile daha yüksek akademik motivasyon gibi olumlu etkilere neden olduğunu göstermiştir (Eisenberg ve ark., 2005).

Özetle, aile içinde etkili duygu düzenleme davranışlarının varlığı yalnızca anlık çatışmaları azaltmakla kalmaz; çocuğun yaşam boyu duygusal dayanıklılığını artırır.

Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir