Uyuma problemi yaşamak bireylere birçok olumsuz etki sağlar. Kaliteli uyku uyuyamama bireylerin yorgun kalkmasına, baş ağrılarına ve çabuk sinirlenmelerine sebep olur. İlişki içerisinde bu durumların yaşanması çiftlerin kavga etmelerine neden olur. Social psychology and Personality dergisinde yayımlanan araştırmada uykusuzluğun getirdiği etkenlerin çiftler arasındaki kavgaları büyük oranda arttırdığına değinilmiştir. Uyku problemlerinin yaşanması gün içerisinde uykuyu arttırabilir. Trafikte ve iş yerinde uyuya kalmaları ise diğer insanların yaşamlarını tehdit ettiğinden uyku problemleri aynı zamanda halk sağlığı sorunu olarak görülür.
Uyku Problemleri
Uyku kalitemizin azalması, yaşamı tehdit eden unsurların görülmesi yaşam kalitemizi düşürür ve kötü ilişkilerin gelişmesine sebep teşkil eder. Belirtiler
-
Solunum Bozukluğu, anormal nefes alıp verme
-
Normal hareket isteği
-
İnsomnia(Uykusuzluk)
-
Hipersomnia( Aşırı uyku)
-
Depresyon
-
Uyurgezerlik, alt ıslatma, kabuslar görülebilir.
-
Huzursuz Bacak Sendromu
-
Fazla düşünceler( İş stresi, aile problemleri, çevresel faktörler)
Kaliteli uyku kişinin sağlığına olumlu katkılarda bulunur. Yeterince uyumak beyinde temizlediği moleküller sayesinde depresyonu, alzheimer riskini ve stresi azaltır hafızayı güçlendirir. Uyku Düzenimiz yaşam kalitemizi artırmakla kalmayıp çiftlerin ilişkilerine de pozitif yansımalarda bulunur.
Çiftleri Nasıl Etkiler?
Uykusuzluk(İnsomnia) veya uykuya geç dalma gibi durumlar uyku kalitemizi azaltır. Yataktayken problemlerimizi, yarınımızı veya başka birtakım düşünceler konsantrasyonumuzu dağıtacağından uykumuzu aksatabilir. Uykuyu sürdürememe, gece sık sık uyanılma uyku kalitesini düşürecektir. Geç saatlerde gıda ve sıvı alınması uykumuzun sürdürülebilirliğine zarar verir. Devam etmeleri halinde bunu bir alışkanlığa dönüştürebiliriz. Uykunun gelmemesi ve uyku devamlılığının olmaması yataktaki hareketi arttıracağından çiftler için bir soruna dönüşecektir.
Aşırı uyku durumu( Hipersomnia). Psikolojik ve nörolojik gelişmeler bireyleri olumsuz olumsuz etkiler yaratabilir aşırı uyku durumuna sevk edebilir. Fazla uyumak kişilerin ruh halini kötü etkiler, intihara sürükleyebilir, uyandığında yorgun ve isteksiz bir duruma sokabilir. Aşırı uyku belirtisi olan gündüz uykuları bireylerin sosyal yaşamını ve çift ilişkilerine olumsuz etki sağlar, ilgisizliğini arttırabilir.
Uykumuzu alamamamız veya gün aşırı uyumamız sosyalliği azaltacağından hem çiftlerin sağlığını hem de halk sağlığını olumsuz etkiler. Uyku eksikliği kişi sağlığına da oldukça zararları etkileri vardır diyabet, tansiyon, erken bunama, psikolojik olarak dirençsiz hale gelme, bağışıklığın düşmesi bunların arasındadır. Bu etkiler bireyle sınırlı kalmaz yaşanan olumsuz durum çiftlerin ilişkisine zarar verip yüksek oranda kavgaya sebebiyet vermektedir.
Ne Zaman Uyku Problemleri Yaşadığımızı Anlarız
Uykularımızın bize yetersiz veya az geldiği durumlarda, yatağa beraber girdiğimiz kişinin uykusuna zarar verdiğimizde, sabahları yorgun, sinirli veya isteksiz hissettiğimizde, uykumuzun gün içerisinde gelmesi ve halk sağlığını tehlikeye attığımızı fark ettiğimiz zamanlarda uyku problemimizin olduğunu anlayabiliriz
Çiftler Uyku Problemlerini Nasıl Aşabilir
Çiftlerin yaşadığı uyku problemleri ile ilgili Britanya bilim festivalinde yapılan bir araştırmada beraber uyumanın uyku problemlerini %50 oranında arttırdığına değiniliyor. Yatakta Hareket etmenin, uykusuz kalmanın karşı tarafın uykusunu bozacak girişimler her iki tarafa da zarar vermektedir. Bazı uzmanlar Fransız ihtilali sonrası şehirleşmenin getirdiği modern gelenek kuralları gereği çiftlerin kendilerini aynı yatağı paylaşma mecburiyeti hissettiğini düşünür. Uyku problemlerinin çiftleri kötü etkilememesi için yatakları ayırma fikri tavsiye edilir. Bunun dışında ortak yatakların sadece cinsel birleşim sırasında kullanılması uygun görülür. Tabi bu tavsiye uyku problemlerinden negatif etki gören insanlara verilir. Her çift benzer sorunlar yaşayacak bir durumda değildir. Buna ilave olarak uyku problemlerini aşmanın da çiftler için tek bir modeli yoktur unutulmamalıdır ki çiftler arasında denge ve ortak akıl gerekmektedir. Güne beraber başlayıp beraber bitirmek duygusal ve güvenli bağlanmayı arttırır ama uyku problemleri çiftleri zor duruma sokmasıyla bir çözüm arayışına girilir. Bu konuda ilk olarak sorunun her iki taraf içinde açık olmalıdır. Bireyler birbirlerinin isteklerini dinleyip anlayışla göstermeye çalışmalıdır. Unutulmamalıdır ki yatakları ayırmak ilişkinin kötü gittiğini temsil etmez.
Uyku saatlerinin düzenlenmesi çiftler için kurtarıcı olabilir. Bireylerin çalışma, uyuma, eve gelip dinlenme saatleri farklılık gösterebilir bunu için ortak bir payda da birleşip saatlerin ortak olarak düzenlenmesi önemlidir.
Gün içerisinde yorulmayan vücutlar gece uyumakta güçlük çekebilirler bu yüzden gün içerisinde ve gün sonunda rahatlatıcı hareketler yapılabilir. Mesela gün içerisinde egzersiz yapmak, uyumadan önce ılık duş almak veya meditasyon yapmak uyku sağlığımızı arttıracaktır.
Gece yatmadan önce kafein, nikotin ve alkol almamak gerekir. Bu uyarıcılar bedenimizde yarattığı etkiler sebebiyle odak noktamızı dağıtabilir. Alkol ve nikotin tüketimi aynı zamanda uykuyu hafifletir sürekli bölünmesine sebebiyet verebilir. Buna ek olarak alkol ve nikotin tüketimi horlamayı arttırır, yarattığı kötü kokular sebebiyle yatak eşimizin uykusuna zarar verebiliriz. Horlamanın artması kişilerde uyku apnesine sebebiyet verir bu da cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açabilir.
Çiftlerin yatak odasını çok amaçlı bir oda gibi kullanmamaları stres yaratan durumları, problemlerini kapının arkasında bırakmaları tavsiye edilir.
Uykudan birkaç saat kadar önce yeme içme bırakılmalıdır. Sağlığımız açısından önemli olan bu husus gece sık sık tuvalete çıkmamızı engelleyecektir. Böylelikle uykularımızın daha sürdürülebilir bir hale getirecektir
Uyku problemlerinden aldığımız etki sebebiyle dolaylı olarak sadece çift ilişkilerimize değil aynı zamanda cinsel hayatımıza, kendi sağlığımıza ve halk sağlığına zarar verici hale gelir.. Uyku problemlerinin birçok sebebi olabilir çözüm ise çiftlere has olmalıdır bunu için öncelikle beraber düşüncelerini paylaşıp arayışa girmelidirler. Bu tarz durumlar çiftlere verdiği zarar önemli seviyelere gelmeden kliniklere başvurup terapi desteği alınmalıdır.
Psikolog Asım Çetiner