Yaşam süremizi uzatmak,
Yaşamın hem uzun hem de sağlıklı olmasını sağlamak.
GEROBİLİM: Hem moleküler hem de hücresel düzeyde yaşlanmanın yavaşlatılması için yapılacakları inceler.
LONGEVİTYKADIN
Değerlendirmeler derinlemesine yapılır, çözümler kişiye özel, kadının yaşam kalitesini artırmaya yönelik olmalıdır.
Kişiselleştirilmiş bir yol haritasıdır.
LONGEVİTYKADIN’da bireyi değerlendirmek 3 aşamadan oluşur:
-
Ayrıntılı Anamnez:
Gelişim süreci, kronik hastalıklar, operasyonlar, adet yaşı, doğurganlık öyküsü, geçirilen gebelikler, kullanılan ilaçlar, nörolojik durum, hafıza, beslenme şekli, uyku düzeni, cinsel hayat gibi konularda derinlemesine öykü alınmalıdır.
-
Muayene ve Tetkikler:
LongevityKadin sadece şikayet ve hastalıklarla ilgilenmez. Amaç sağlıkla yaş almak, yaşam kalitesini artırmaktır.
-
Kişiye Özel Derinlemesine Tedavi ve Takip.
AKILCI YAKLAŞ, İYİLİKLE YAŞ AL
Eksikleri tamamlama, fazlalıkları atma zamanı geldi.
SUPPLEMENTLERDEN FİTOÖSTROJENLER
-Nedir?
-Nedir?
Fitoöstrojenler, bitkilerde doğal olarak bulunan ve insan vücudunda östrojen hormonuna benzer etkiler gösterebilen bitki bileşikleridir. “Fito” kelimesi Yunanca’da “bitki” anlamına gelir, dolayısıyla fitoöstrojen kelimesi “bitki kaynaklı östrojen” anlamındadır. Kimyasal yapıları insan östrojenine benzediği için östrojen reseptörlerine bağlanabilirler. Asya bölgelerinde ve özellikle Endonezyada yaygındır.
-Nasıl etki eder?
-Görevi nedir?
Fitoöstrojenlerden en önemlisi soya olup, çok çeşitli bitkilerde bulunur. Maydanoz, buğday, pirinç, sarımsak, hurma, kiraz, kahve, nar gibi yiyeceklerde bulunur.
Fitoöstrojenler, doğal östrojenlerden daha kolay parçalanır, daha zayıftır.
Meme kanseri, menopoz, kalp hastalığı, osteoporoza karşı koruyuculuğu olduğu düşünülmektedir. Bazı çalışmalarda ise fitoöstrojenlerin zararlı olduğu düşünülmektedir.
Fitoöstrojenleri inceleyelim. Küresel kullanımın arttığı için fitoöstrojenler ile ilgili son yıllarda çalışma sayısı artmıştır. Fitoöstrojenler birçok diyet ürününde bulunur. Soya proteini birçok gıdada bulunur.
Fiöstrojenler ve metabolitleri, memeli östrojenlerine oldukça benzeyen bileşiklerdir. Bitki hücre duvarı, tohumlar (keten tohumu), meyveler, kuruyemişler, tahıllarda ve kahvede bulunur.
Fitoöstrojenler ; yapısal ve işlevsel olarak östrojen reseptörlerine bağlanarak etki ederler. Vücudun bazı bölgelerinde östrojenik bazı bölgelerinde ise östrojen karşıtı etki gösterirler.
Fitoöstrojenlerin etkisi; bireyin sağlık durumuna, yaşa, kullanım dozuna, bağırsak florasına bağlı olarak değişir.
Menopoz sonrası kadınlarda östrojen eksikliğine bağlı yaşanan en önemli sorun sıcak basmaları, uyku düzeninde problemler, depresyon, yorgunluk, sinirlilik ortaya çıkabilir. Ayrıca menopoz sonrası omurga ve kalça kırığı, idrar kaçırma, unutkanlık sık olarak rastlanır. Östrojen eksikliği olan kadınlarda kalp ve damar hastalığı riskinin de arttığı gösterilmiştir.
Hormon replasman tedavisine almak istemeyen veya alması uygun olmayan kadınlar için fitoöstrojenler bir alternatif hale gelmiştir.
FİTOÖSTROJENLERİN ALT GRUPLARI:
1-izoflavonlar (özellikle soyada bulunur. Ayrıca şarapta, kuruyemişlerde, meyvelerde ve tahıllarda bulunur.)
Soya kolesterol içermeyen, doymamış yağ ve karbonhidrattan zengin bitkisel bir proteindir.
Flavonoidler (meyveler, sebzelerde bulunur. Çay, üzüm, elma, kırmızı şarapta bol miktarda bulunur.) izoflavon grubunun alt üyesidir.
2- lignanlar (tahıllar, keten tohumu)
3-Stilben
4-kumarden (ayçiçeği çekirdeği, fasülye, kırmızı yonca)
İZOFLAVONLAR:
Antioksidan özellikleri hücre içi ve hücre dışı çalışmalarda gösterilmiştir. İzoflavonlar antioksidan etki ile DNA hasarını önleyebilirler. Etkinliğinin sağlanması için gerekli doz ortalama 40-70 mg dır. Asya toplumunda kadınlar arasında ortalama tüketim 15-50 mg arasındadır. Batı ülkelerinde ise 2-5 mg’a düşer.
STİLBEN
Üzüm ve fıstıkta bulunan resveratroldur. Ayrıca fındık, lahana, ıspanak, brokolide de östrojenik açıdan zengindir.
LİGNANLAR
Ana kaynakları keten tohumudur. Buğday unu, çilek, fındık, sebze, çay ve kahvedir.
FİTOÖSTROJENLERİN ETKİ MEKANİZMASINI İNCELEYELİM
Östrojen kadın bedeninde etkisini göstermesi için 2 farklı algaça (reseptöre) bağlanır. Alfa ve beta olmak üzere 2 ayrı reseptör mevcuttur.
ALFA RESEPTÖRLER: Hücre çoğalmasında görevlidir.
BETA RESEPTÖRLER: Hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını engeller.
Fitoöstrojenlerin etki göstermesi, kadın bedenindeki östrojen düzeyine bağlıdır. Hormonal aktif kadında, östrojen düzeyi yüksek olduğundan fitoöstrojenler, östrojen karşıtı gibi davranır.
Menopozda fitoöstrojenler ne yapar? Menopozda östrojen yoktur. Östrojen olmayan ortamda fitoöstrojenler östrojenik etki gösterir.
Menopozda Yaşanılan Sorunlar
-
Menopoz sonrası en önemli sorunlar: sıcak basmaları, uyku problemleri, depresyon, yorgunluk, sinirlilik.
-
Kemik kırıkları, idrar kaçırma, unutkanlık sık görülür.
-
Kalp-damar hastalığı riski artar.
-
Hormon replasman tedavisi almak istemeyenler için fitoöstrojenler alternatif olabilir.
Fitoöstrojenlerin Riskleri ve Kimlere Önerilir?
-
Meme, rahim kanseri geçmişi olanlarda tüketim önerilmemekte, mutlaka onkolog görüşü alınmalı.
-
Yüksek miktarda fitoöstrojen tüketimi bazı hayvan çalışmalarında doğurganlığı arttırabildiği izlensede, insan verisi net değildir.
Fitoöstrojen İçeriği Yüksek Besinler
-
Sebzeler: Kış kabağı, taze fasulye, kara lahana, brokoli, lahana, yonca filizi.
-
Meyveler: Kuru erik, şeftali, ahududu, çilek.
-
Tahıllar: Buğday, çavdar, yulaf, arpa.
-
Baklagiller: Soya fasulyesi, mercimek, lacivert, barbunya, pinto fasulyesi.
-
Tohumlar ve Kuruyemişler: Keten tohumu, susam tohumları, fıstık, ayçiçeği çekirdekleri, badem.
Tohumlar içerik açısından zengindir ancak gaz ve şişkinliğe neden olabilir, tüketim miktarı yavaş artırılmalıdır.
Fitoöstrojenler Meme Kanserine Karşı Koruyucu mu?
-
Bazı araştırmalar koruyucu olduğunu gösterse de ek çalışmalara ihtiyaç vardır.
-
Özellikle çocuklukta düzenli soya tüketimi meme kanseri riskini azaltır.
-
Asya tipi diyette, çocukluk ve yetişkinlikte soya içeriği yüksek gıdalar tüketilmektedir.
Fitoöstrojenlerin Sağlık Üzerine Etkileri
Olumlu Etkiler:
-
Menopoz Belirtileri: Sıcak basmaları, terleme gibi semptomları azaltabilir.
-
Kemik Sağlığı: Östrojen benzeri etkisiyle osteoporoz riskini azaltabilir.
-
Kalp Sağlığı: Kolesterolü düşürücü etkisiyle kalp hastalığı riskini azaltabilir.
-
Kanser Riski: Bazı araştırmalar, fitoöstrojenlerin meme ve prostat kanseri riskini azaltabileceğini öne sürmektedir.
-
Adet kanaması: Adet kanama sıklığını azaltığı hatta Asyalı kadınlarda adet sıklığının 32 gün aralıklarla olduğu bilinir.
-
Antioksidan Etki: Serbest radikallerle savaşarak hücreleri koruyabilir.
-
Fitoöstrojenler; ortamda östrojen yok iken östrojen benzeri etki gösterirken, östrojen varken östrojen karşıtı etki gösterir. Yüksek miktar da fitoöstrojen alımı bazı çalışmalarda meme kanseri riskini arttırmaktadır.
FİTOÖSTROJENLERİN ÜREME SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ
Fitoöstrojenlerden genistein soya ve baklagillerde bulunur. Yumurtalıklardan progesteron salınımını, östrojen üretimini, yumurtanın olgunlaşmasını ve gebeliğin oluşmasına katkıları vardır.
Zerdaçaldan elde edilen fitoöstrojenler; hücrelerin kontrolsüz çoğalımını engelleyebilir, hayvan yumurtalık hücrelerinde hormon salınımını düzenleyebilir.
Fitoöstrojenler; menopoz döneminde tedavi amaçalı kullanılabilir. Menopoz sonrasında günde 100 mg izoflovan (soya ve ürünleri) verilmesi ateş basması ve terleme şikayetini belirgin azaltır. Fitoöstrojenlerin avantajı meme ve rahime zarar vermemesidir. Bu nedenle hormon tedavisine alternatif olarak düşünülebilir.
FİTOÖSTROJENLER VE KALP ÜZERİNE ETKİLERİ
Fitoöstrojenlerin kalp sağlığı üzerinde olumlu etkileri birçok çalışma ile kanıtlanmıştır. Soyadan elde edilen genistein tüketimi kanda kötü kolestrolü düşürür ve iyi kolestrolü arttırır.
Aynı zamanda fitoöstrojenlerin damar genişetici etkileri ile, tansiyonu düşürebilir. İzoflovanların tansiyon düşürücü etkileri, hipertansiyonu olan kadınlarda daha belirgindir.
Fitoöstrojenler aynı zamanda kan şekerinin düzenlenmesinde de etkileri vardır. Bazı çalışmalarda açlık kan şekerini, insülin direncini azalttığı ancak tokluk kan şekerini etkilemediği tespit edilmiştir. Doğu Asyalı topluluklarda kronik hastalıkların batıya göre daha az görülmesinin nedeni olarak da soya tüketiminin fazlalığı olduğu düşünülmüştür.
FİTOÖSTROJENLERİN CİLT ÜZERİNE ETKİLERİ
Kolajen üretimini ve damarlanmayı arttırıp, hücre çoğalmasını arttırarak ciltte yaşlanma karşıtı etki oluştururlar.
FİTOÖSTROJENLER HER KADINDA FAYDALI MI?
Menopoz şikayetlerini gidermede umut verici olsada, henüz sonuçlar tutarsızdır.
Fitoöstrojen İçeriği Yüksek Besinler
Sebze
-
kış kabağı
-
taze fasulye
-
kara lahana
-
brokoli
-
lahana
-
yonca filizi
Meyveler
-
kuru erik
-
şeftali
-
ahududu
-
çilekler
Tahıllar
-
buğday
-
çavdar
-
yulaf
-
arpa
Fasulye
-
soya fasulyesi
-
mercimek
-
lacivert, barbunya, pinto fasulyesi
Tohumlar ve Kuruyemişler
-
keten tohumu
-
susam tohumları
-
fıstık
-
ayçiçeği çekirdekleri
-
Badem
ÖZELLİKLE TOHUMLAR İÇERİK AÇIISNDAN DAHA ZENGİNDİR. ANCAK TOHUMLAR GAZ VE ŞİŞKİNLİĞE YOL AÇABİLECEĞİNDEN TÜKETİM MİKTARI KADEMELİ OLARAK ARTTIRILMALIDIR. 2 HAFTA SÜRESİNCE GÜNDE 2 YEMEK KAŞIĞI KETEN TOHUMU TÜKETEN KADINLARDA TOPLAM ATEŞ BASMASI ŞİKAYETİNİN %50 AZALDIĞI BAZI ÇALIŞMALARDA TESPİT EDİLMİŞTİR.
MEME, RAHİM VE YUMURTALIK KANSERİ OLAN KADINLARDA FİTOÖSTROJEN TAKVİYESİ ÖNERMEDEN ÖNCE MUTLAKA ONKOLOG GÖRÜŞSÜ ALINMASI GEREKİR.
Fitoöstrojenler meme kanserine karşı koruyucu mudur yoksa risk oluşturur mu?
Bazı araştırmalarda meme kanserini ve meme kanseri tekrarlama riskinin azalttığını belirtmiş olsada, ek çalışmalara ihtiyaç vardır.
-
Özellikle çocukluk döneminde fitoöstrojenlerin düzenli kullanımı meme kanseri riskinin azaltılmasıyla ilişkilendirilmiştir.
-
Çocukluk döneminde soya kullanımının başlaması önemlidir. Çünkü soyanın koruyucu etkisi asıl çocukluk döneminde başlar.
Fitoöstrojenlerden kimlere önerilmelidir?
Fitoöstrojenlerin kansere karşı koruyucu etkisi; çocukluktan beri günlük fitoöstrojen içeren besin tüketen kişilerde görülmektedir.
Yani ASYA TİPİ DİYET.
Asya yemekleri özellikle soya açısından zengindir. diyetleri genellikle çocukluk ve yetişkinlik boyunca Batı diyetlerine kıyasla daha fazla soya ürünü içermektedir. Zengin fitoöstrojenler içeren bir beslenme ile meme kanseri riskinin azaldığı düşünülmektedir.
ANCAK SOYA TÜKETİMİNDE DİKKAT EDİLECEK ÖNEMLİ UNSURLAR İŞLENMİŞ SOYADAN UZAK KALMAKTIR. TOFU, TEMPEH önerilen soya ürünleridir.
TOFUYU TANIYALIM:
TOFU
Tofu Nedir?
Soya sütünden elde edilen bitkisel protein kaynağıdır.
Asya mutfağında yaygındır, nötr tadı ve farklı dokulara sahip (yumuşak, orta, sert) bir üründür.
Vegan ve vejetaryenler için protein alternatifi sağlar.
TOFU VE TEMPEH
Farkları
-
Tofu: Soya sütünden pıhtılaştırılarak yapılır, yumuşak doku, nötr tat.
-
Tempeh: Bütün soya fasulyesinin fermantasyonu ile elde edilir, daha yoğun doku ve topraksı tat.
SONUÇ
Tofu ve tempeh, sağlıklı bitki bazlı diyetin tamamlayıcılarıdır.
İkisini dönüşümlü tüketmek beslenmede çeşitlilik ve denge sağlar.
Her bireyin ihtiyaçları farklıdır, beslenme planı için profesyonel destek önerilir.
-
EKSİKLERİ TAMAMLAMA, FAZLALIKLARI ATMA ZAMANI GELDİ
Fitoöstrojenler meme kanserine karşı koruyucu mudur yoksa risk oluşturur mu?
Bazı araştırmalarda meme kanserini ve meme kanseri tekrarlama riskinin azalttığını belirtmiş olsada, ek çalışmalara ihtiyaç vardır.
-
Özellikle çocukluk döneminde fitoöstrojenlerin düzenli kullanımı meme kanseri riskinin azaltılmasıyla ilişkilendirilmiştir.
-
Çocukluk döneminde soya kullanımının başlaması önemlidir. Çünkü soyanın koruyucu etkisi asıl çocukluk döneminde başlar.
Fitoöstrojenlerden kimlere önerilmelidir?
Fitoöstrojenlerin kansere karşı koruyucu etkisi; çocukluktan beri günlük fitoöstrojen içeren besin tüketen kişilerde görülmektedir.
Yani ASYA TİPİ DİYET.
Asya yemekleri özellikle soya açısından zengindir. diyetleri genellikle çocukluk ve yetişkinlik boyunca Batı diyetlerine kıyasla daha fazla soya ürünü içermekte ve bu da fitoöstrojenler ve meme kanseri açısından sağladıkları potansiyel faydalar da dahil olmak üzere dengeli bir beslenmeye daha fazla maruz kalma olanağı sağlamaktadır.
ANCAK SOYA TÜKETİMİNDE DİKKAT EDİLECEK ÖNEMLİ UNSURLAR İŞLENMİŞ SOYADAN UZAK KALMAKTIR. TOFU, TEMPEH önerilen soya ürünleridir.
Tempeh’in daha fazla protein ve lif içerdiği görülürken, tofu daha düşük kalorili ve kalsiyum açısından zengindir.
Unutmayın: Her bireyin vücut yapısı ve ihtiyaçları farklıdır. Beslenme planınızı oluştururken profesyonel destek almak, sağlıklı bir denge kurmanızı kolaylaştırır.