Home / Sağlık / Nisan AYı Otizm Farkesdalek Ayı ..

Nisan AYı Otizm Farkesdalek Ayı ..

2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak, belirtileri ile ilgili bilinirliği arttırmak, erken tanınmasını yaygınlaştırmak ve otizmle ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla nisan ayı ‘Otizm Farkındalık Ayı’ olarak tanımlanmıştır.

Peki ‘Otizm Farkındalık Ayı’ nda otizme dair nelerin farkında olmalıyız?

Otizm sosyal–iletişimsel alanlarda yetersizlikler, sınırlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlar ile seyreden bir bozukluktur.

Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla ilişkisi yoktur; bu nedenle otizme spektrum bozukluğu her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede görülebilmektedir.

Beynin yapısı ve işleyişindeki farklılaşmalar nedeni ile belirtiler erken bebeklik döneminde görülmeye başlanmakta ve bulgular yaşa göre farklılıklar göstermektedir.

1-2 aylarda bebek konuşan kişinin yüzüne bakmıyor, gülümsemiyorsa,

4-5 aylarda kişileri göz ile takip etmiyor, izlemiyorsa,

6-10 aylarda ba-ba, ma-ma, de-de şeklinde hece tekrarlarına yapmıyor, sesler çıkarmıyorsa,

8-10 aylarda bakımı ile ilgilenen kişiyi ayırt etmiyorsa, yabancılaması yoksa,

9-12 aylarda ortak dikkat gelişmemişse,

0-12 aylarda dokunma ve diğer duyusal uyaranlara aşırı veya az tepki veriyorsa,

12 -18 aylarda anlamlı kelimeler yoksa, adına tepki vermiyorsa, objelerin parçalarına aşırı veya atipik ilgisi varsa,

18-24 aylarda nesneleri göstermek için işaret etmiyorsa, mış gibi oyunlar oynamıyorsa, sembolik oyunu yoksa, kişilerin hareketlerini taklit etmiyorsa, çevreye ve akranlarına ilgisi yoksa/azsa,

2 yaşında iki kelimeli cümleler kurmuyorsa, komutları anlamakta zorlanıyorsa,

2-3 yaşlarda parmak ucunda yürüme, dönme, sallanma, el çırpma, kol çırpma gibi tekrarlayan davranışları varsa, dönen cisimlere, ışıklı ve parlak nesnelere atipik ilgi gösteriyorsa,

4-5 yaşlarda sosyal etkileşime ilgi göstermiyorsa, hayali oyun oynamıyorsa, jest ve mimik kullanımı sınırlı ise, duyguları anlamakta zorlanıyorsa, bebeğin/çocuğun sosyal, duygusal ve iletişimsel beceri gelişimlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki bir çocukta otizm spektrum bozukluğundan şüphelenmek için belirtilen özelliklerin hepsinin varlığı gerekmemektedir. Şüphe duyulan herhangi bir belirtide klinik değerlendirme yapılmalı ve çocuğun risk taşıyıp taşımadığı takip edilmelidir.

Çocuk psikiyatristlerince yapılan tanısal değerlendirmeler; belirtilerin erken tanınmasını sağlamaktadır. Çocuğun ihtiyaçlarına yönelik planlanan bireyselleştirmiş eğitim programları ve eşlik eden sorunlara yönelik gerekli tedavi müdahaleleri ile otizm belirtilerinde ve seyrinde büyük farklılıklar yaratabilmektedir.

Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir