Home / Sağlık / Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Taketelikla Yaşaman

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Taketelikla Yaşaman

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişinin zihnine istemsizce gelen, rahatsız edici düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşüncelerin yarattığı kaygıyı azaltmak için yaptığı tekrar eden davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterize bir ruhsal bozukluktur.

DSM-5’e göre OKB tanısı için aşağıdaki belirtilerin en az bir saatten fazla zaman alması ve kişinin günlük işlevselliğini belirgin düzeyde etkilemesi gerekir:

• Obsesyonlar: Kişinin zihnine sürekli ve istenmeden gelen, rahatsız edici düşünceler, imgeler ya da dürtüler. Örneğin, “ya birine zarar verirsem?”, “ellerim yeterince temiz mi?”, “bu simetri bozukluğu kötü bir şeyin habercisi olabilir” gibi.

• Kompulsiyonlar: Obsesyonların yarattığı kaygıyı azaltmak için yapılan zihinsel ya da davranışsal tekrarlayıcı eylemler. Örneğin, kapıyı defalarca kontrol etmek, elleri aşırı yıkamak, dua etmek, sayı saymak…

OKB yaşayan birçok kişi, bu düşüncelerin mantıksız ya da aşırı olduğunu bilir; ancak yine de onları durdurmakta güçlük çeker. Bu, kişinin hem içsel çatışma yaşamasına hem de günlük yaşamında ciddi zaman ve enerji kaybına neden olur. Takıntıların yoğunlaştığı dönemlerde kişiler sevdiklerinden uzaklaşabilir, işlevsellikleri düşebilir ve yalnızlaşabilir.

Bazı obsesyon türleri diğerlerinden daha fazla utanç yaratabilir: dini takıntılar, cinsel içerikli düşünceler ya da ahlaki kaygılar gibi. Bu durum, yardım aramayı geciktirebilir. Ancak bilinmelidir ki, obsesif düşünceler düşündüğümüz şeylerden ibaret değildir — eyleme dönüşmez.

Terapi süreci, bu döngüyü kırmak ve düşüncelerle sağlıklı bir mesafe kurmak için güçlü bir destektir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi ve maruz bırakma terapisi (ERP), OKB’nin bilimsel olarak en etkili tedavi yaklaşımlarıdır. Terapide amaç, kişinin düşünceleriyle savaşmak değil, onları tanıyıp yeniden yorumlamasını sağlamaktır.

OKB ile yaşamak sessiz, yorucu ve görünmez bir mücadeleye dönüşebilir. Ancak bu döngüden çıkmak mümkündür. Eğer zihninizin içinde sıkışmış hissediyorsanız, bu yalnızca sizin başınıza gelen bir durum değil. Destek almak, bu sessizliği anlamaya başlamak için güçlü bir adımdır.

Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir