DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanı ve İstatistiksel El Kitabına Göre)
Bu kişilik bozukluğu tanısı alan kişiler, yakın kişiler arası ilişkiler kurmazlar ve toplumdaki diğer kişilerden uzak kalmayı seçerler.
İş yaşamları olsa da başkaları ile diyalog kurmazlar veya çok az kurarlar. İçe dönüktürler.
Duygu eksikliği yaşarlar, romantik ilişkileri tercih etmezler ve birçok alanda kaçınma davranışları gösterirler.
Sosyal etkileşimlere ilgisizdirler.
Yalnızlığı seçerler ve yalnız yapılan aktiviteleri tercih ederler.
Sadece yakın akrabaları ile iletişimdedirler.
Sınırlı duygu ifadesi, duygusal soğukluk ve kopukluk gösterirler.
Nadiren bazı aktivitelerden keyif alırlar.
Cinsel aktiviteyi hiç düşünmez veya az düşünürler.
İş yerinde başarı gösterebilirler.
İzoledirler.
Mümkün olduğunca başkaları ile etkileşimsiz bir hayat yaşamayı tercih ederler.
Duygusal bağ kurmada belirgin güçlük çekerler.
Dışarıdan soğuk kişiler olarak tanımlanırlar.
Duygularını açıklamayı tercih etmezler.
Samimiyet asla göstermezler.
Farklı bir iç dünyaları vardır. Sürekli hayal kurarlar. Hayalle gerçeği ayırt edebilirler.
Hayvanlar ve nesnelerle duygusal bağ oluştururlar.
Romantik ilişkilerden kaçınırlar.
Genelde tek başlarına yapmak istedikleri işleri tercih ederler.
Kayıtsızdırlar.
Nedenleri nelerdir?
Genetik yatkınlığın, çocukluk dönemindeki aşırı ilgisizlik, sevgisizlik ve yalnızlığın etkileri olduğu düşünülmektedir.
Tüm bu belirtiler, başka bir hastalığa ve madde kullanımına bağlı olarak gelişmemelidir.
Genellikle psikiyatri birimine başvurmaları güçtür veya oldukça geçtir.
Bu nedenle yakınları, bir ruh sağlığı uzmanına başvurma ve tedaviye devamının sağlamasında kişiye destek olmalıdır.
İYİLEŞME NASIL SAĞLANABİLİR?
Tanı ve tedavisi için, kesinlikle bir ruh sağlığı uzmanı ile birlikte hareket etmek gereklidir.
Terapiye yanıt vermeleri başlangıçta zor olabilir.
Bu nedenle başlangıçta ilaç desteği ile kişi desteklenir ve kişi belli bir düzeyde geldiğinde terapiler başlayabilir.
Bu nedenle psikiyatri uzmanı ve klinik psikolog süreci birlikte yürütmelidir.
Tedavi, uzun süreli ve düzenli olarak devam etmeli ve mümkünse aynı uzmanlar tarafından terapi süreci uzun yıllar takip edilmelidir.
Çevrelerine çok fazla zarar vermeseler de kendilerine zarar verme olasılıkları yüksektir.
Yakınlarının bu konudaki yakın takibi çok önemlidir.
Uzm. Klinik Psikolog Eda Gökduman Yavuz
