DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanı ve İstatistiksel El Kitabına Göre)
Bu kişilik bozukluğu tanısı alan kişiler, konuşma, davranışlarında tuhaf olabilirler. Garip davranabilirler.
Alışılmışın dışında görünümleri olabilir. Farkı giyinebilirler. Düşünce ve algıları oldukça farklıdır.
Belirgin düşünce bozuklukları gösterirler.
Başkaları ile ilişkilerinde yakın değillerdir.
Kendi oluşturdukları sebeplerle diğer insanlara güvenmezler.
Bu nedenle sosyal ortamlardan uzakta durmayı tercih ederler. Yalnızlığı tercih ederler.
Sohbetleri kopuk, anlattıkları mantıksızdır.
Basmakalıp cümleler kurabilirler.
Konudan konuya atlayabilirler, tutarsız veya aşırı ayrıntılı konuşmalar yapabilirler.
Bir olay örgüsü kuramazlar.
Kendileri ile ilgili olmayan olayları üstlerine alınabilirler.
Kuşkulu olabilirler.
Garip inanışları ve büyüsel düşünceler besleyebilirler.
Kendi kendilerine konuşmaları olabilir.
Gerçeği çarpıtabilir, gerçeklikten uzaklaşabilirler.
Sosyal ortamlarda anksiyete yaşayabilirler.
Duyguları sabittir.
Asıl konu ile alakasız duygular taşıyabilirler.
İnsanlardan tedirgin olabilirler.
Onlardan zarar görebileceklerini düşünebilirler.
Sadece yakın akrabaları ile ilişki kurmayı tercih ederler.
Nasıl ilişki kuracaklarını bilemezler.
Alışılmışın dışında giyinebilirler.
İş ve ilişkilerinde zorlanırlar.
Sohbet etmesi zor kişilerdir.
Yapılan konuşmaları üstlerine alınabilirler.
Genellikle yetişkinlik döneminde görülür. Uzman desteği alındığında semptomlar düzelebilir.
Nedenleri Nelerdir?
Genetik yatkınlık, ailede bir şizofreni öyküsünün varlığı, çocukluk dönemi travmaları, ilgisiz ve sevgisiz bir ebeveynle büyümek bu bozukluğun ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Bu bozukluk, kontrol altına alınmazsa ileride farklı psikiyatrik rahatsızlıkları ortaya çıkarabilir.
Bu belirtileri gözlemlediğinizde lütfen bir uzmana başvurmakta geç kalmayın.
İYİLEŞME NASIL SAĞLANIR?
Tanı ve tedavisi için, kesinlikle bir ruh sağlığı uzmanı ile birlikte hareket etmek gereklidir.
İletişim becerileri güçlendirilir, ilişki kurmanın yolları ödevlerle öğretilir ve kişi sosyal ortamlarda bulunması için cesaretlendirilir.
İlişkilerde güven yeniden sağlanır.
Kişinin yaşam kalitesi yükseltilir.
Uzm. Klinik Psikolog Eda Gökduman Yavuz
